Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan
zordur. Cahil kişi, okuyup öğrenim görmemiş, bilgisiz ve deneyimsiz
kimsedir. Bu bakımdan söylenen bir sözün ne maksatla söylendiğini, hangi anlama
geldiğini kavramakta zorluk çeker. O ne biliyorsa, doğru onlardır. Ne kadar
uğraşırsanız uğraşın kendi doğrularından başka bir doğru kabul etmez. Öyle de
inatçıdır ki deve nasıl hendek atlamamak için direniyorsa, o da görüşünden
vazgeçmemek için direnip durur.
Cambaz ipte, balık dipte
gerek. Niteliği gereği hemen her varlık farklı bir yerde bulunur, barınır
ve iş yapar. Niteliğine uygun olmayan yerin şartları onu zor durumda
bırakabilir. Dolayısıyla her kişi elde ettiği niteliklerin gerektirdiği bilgi,
beceri ve uzmanlık sahası içinde çalışmalı; o alanın dışındaki işlerden uzak
durmalıdır.
Cana gelecek (kaza-zarar) mala gelsin. Eğer bir
kaza gelecek ve zarar görecekse insan, canına değil malına gelsin. Çünkü kazaya
uğrayan, zarar gören malın tekrar kazanılması veya elde edilmesi mümkündür. Ama
can için durum böyle değildir. Cana gelen felâketler silinmeyecek izler bırakır.
Bir kazadan ötürü insan ölebilir, sakat kalabilir, dolayısıyla böylesi zararları
gidermek mümkün değildir.
Can boğazdan gelir. Her canlı gibi
insan da beslenmek zorundadır. Bedeni için gerekli olan gıdaları ancak bu
şekilde alır. İyi beslenmeyen, yeterli gıdaları almayan bir vücut sağlıklı, dinç
ve dayanıklı olamaz; bu kimselerin güçsüz kalıp hasta olmaları da kaçınılmazdır.
O hâlde insan sağlığını korumak istiyorsa, iyi beslenmeye önem
vermelidir.
Can canın yoldaşıdır. İnsan yaratılışı gereği tek
başına yaşayamaz. Bir arkadaşa, bir dosta mutlaka ihtiyaç duyar. Bu, gerek iş
yapması, gerek sorunlarını çözmesi, gerekse konuşup dertleşmesi için
zorunludur.
Can cümleden aziz (dir). 1. Bir tehlike anında
insan önce kendi canını kurtarmaya başlar. O anda kendi canı, diğer canlardan
daha önemli olur. Kimi istisnalar hariç, bu durum hemen her insanda göze çarpar.
Bu da tabiî bir vak`a olarak görülür. 2. İnsanın kendisi hemen herkesten önce
gelir. Her ne kadar kimi zaman özveride bulunur, fedakârlıklar gösterirse de
(bunun da bir yeri ve sınırı vardır), vahim konularda çıkarlar çatışmaya
başlayınca, kendi çıkarından asla taviz vermez.
Can çıkmayınca huy
çıkmaz. Huy, insanın yaratılış ve ruh özelliklerinin bütünüdür. İnsanla
birlikte var olmaya başlar; insan büyüdükçe, huy da onun benliğine iyice
yerleşir; kişiliğinin bir parçası hâline gelir. İster eğitim, ister başka bir
yolla olsun, kişinin huyunu değiştirmek mümkün değildir; kişinin ölümüne kadar
öylece devam eder.
Canı yanan eşek attan yürük olur. Herhangi
bir durumdan ötürü canı yanıp acı çekmiş olan kimse, aynı durumla bir daha
karşılaşmamak için kendisinden beklenilenin üstünde bir çaba gösterir. Öyle ki
altından kalkamaz sanılan işleri bile başarır, çok iyi sonuçlara
ulaşır.
Cefa çekmeyen sefanın kadrini bilmez. Sürekli bolluk,
rahatlık içinde yaşayan insanlar içinde bulundukları vefa ve mutluluğun
kıymetini bilmezler. Bunu doğal bir şeymiş gibi görürler. Nasıl sağlıklı bir
insan, hasta olmadan sağlığın kıymetini bilmezse, sefa içinde olan da darlığa ve
sıkıntıya düşmeden rahatlık, huzur ve mutluluğun kıymetini
bilemez.
Cennetin kapısını cömertler açar. Cömert kimse, para ve malını
esirgemeden veren, eli açık olan, yardım seven, muhtaç kimseleri gözeten
kimsedir. İslâm dini böyle kimseleri över ve onları cömert olmaya davet eder.
Eğer böyle davranırlarsa; yetime, kimsesize, yolda kalmışa, düşküne yardım
ederlerse sevap işleyecekler ve öbür dünyada yaptıklarının karşılığını kat kat
fazlasıyla göreceklerdir.
Cesurun bakışı, korkağın kılıcından
keskindir. Kimi cesur insanlar kararlıdır, mertlikleri ve azimleri
yüzlerinden okunur. Yüz ifadeleriyle hasımlarını yıldırabilirler. Korkak
insanlarda ise yürek gücü yoktur. Bu güç olmadığından ötürü kılıcı gerektiği
gibi kullanamazlar, dolayısıyla kılıçları keskin de olsa bir işe
yaramaz.
Cins horoz yumurtada (iken) öter. Kimi soylu ve
değerli kimse, daha bebekken, eğitim çağına gelmeden kendini kimi hareketleriyle
belli eder; başarılı bir insan olup yararlı işler yapacağını ortaya
koyar.
Cins kedi ölüsünü göstermez. Şahsiyetli, soylu bir
kimse, sıkıntılı ve kötü durumunu başkasına göstermez ve söylemez. Cömert
derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler. Bazı insanlar vardır ki
övülmekten çok hoşlanırlar. Kimi çıkarcılar da böyle insanları iyi tanırlar.
Onları "ne kadar cömertsin" diyerek pohpohlayıp överler; bu okşayıcı sözlere
kanan kimse de malını, parasını bol bol harcar; ona buna yedirir, sonunda
tüketir. Benzer bir şekilde, ne amaç güttüğü bilinmez kimseler de kişiyi "ne
kadar güçlüsün, sana karşı gelemez" diye pohpohlayıp överler. Bu tip övgülerden
hoşlanan kimse de, böyle biri olduğunu kanıtlamak için harekete geçer; olmayacak
bir dövüşe atılır, bu sırada birisi çıkıp canından eder
onu. |